20. yüzyılın en büyük afetlerinden biri olan Büyük Marmara Depremi’nin üzerinden 23 yıl geçti. 1999 yılında meydana gelen ve 17 bin 479 kişiyi hayattan koparan Marmara Depremi hala ilk günkü gibi hafızlardaki yerini koruyor.
Her afette olduğu gibi bu büyük afette de vatandaşlarından yardım elini esirgemeyen Türk Kızılay’ı 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 23’üncü yılında aynı afet anında olduğu gibi yine sahada yerini aldı. Bu kez farkındalık çalışması için sahaya inen Türk Kızılay’ı bir dizi etkinliğe imza attı. Türk Kızılayı Genel Sekreteri Yusuf Ramazan Saygılı’nın da aralarında bulunduğu Kızılay yöneticileri, üyeleri ve gönüllüler Hendek ilçesinde bir araya gelerek Sakarya’ya kadar depremde en çok zarar gören bölgeler üzerinde pedal çevirdi. Bisiklet konvoyu depremde yaşanan acıları ve depremin sonuçlarını unutturmamak için güzergah boyunca deprem çantasının en önemli unsurlarından biri olan düdüklerini çalarak yol aldı.
Bir dizi farkındalık etkinliğine imza atan Türk Kızılay’ı, Kızılay İstanbul Büyükşehir Şube Başkanı Kadem Ekşi’nin moderatörlüğünde Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nun katılımıyla ‘Afetten Korunma ve Güvenli Yaşam Eğitimi’ de gerçekleştirdi.
KIZILAY HER ZAMAN OLMASI GEREKTİĞİ YERDE
Konu ile ilgili açıklama yapan Türk Kızılayı Genel Sekreteri Yusuf Ramazan Saygılı, 413 personeli ile 17 Ağustos Marmara Depremi’nde en ön saflarda yer alan Kızılay’ın 2003’te Bingol’de, 2004’te Aşkale’de, 2006’te Karlıova ile Hakkari’de, 2010’da Karakoçan’da, 2011’de Simav ve Erciş’te, 2017’ de Ayvacık ve Samsat’ta, 2020 yılı içinde ise Elazığ, Malatya, Başkale, Karlıova ve İzmir’de her zaman olması gereken yerde olduğunu söyledi.
Saygılı, “ Kızılay aynı acıların yeniden yaşanmaması, yaraların daha çabuk sarılması için 23 yıl önce gerçekleşen büyük afetten sonra hızlı bir şekilde kapasitesini geliştirdi. Federasyon ve yabancı ulusal Kızılay-Kızılhaç Dernekleri ile yapılan ortak projelerde işbirliği ve koordinasyon sağlayarak projeler üretti, tüm organizasyon yapısını yenileyerek, ekip ve ekipmanlarını eğitti ve güncelledi.” dedi.
AFETE HAZIR MIYIZ?
“Afetle yaşamaya mecburuz” diyen Saygılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Afetler maalesef ülkemizin bir gerçeği. Ülkemizde 30’dan fazla afet çeşidini görmek, yaşamak mümkün. Afetlere karşı en etkin mücadele ise afet öncesi yürütülen eğitim ve farkındalık çalışmalarıdır. Marmara depreminin yaşandığı 1999’dan bu yana Türk Kızılay ve diğer ilgili kurumlarımız afetlere hazırlık konusunda çok yol kat etti. Artık daha hızlı hareket ediyor, yaraları daha hızlı sarabiliyor, hayatı daha hızlı normale döndürebiliyoruz ülke olarak. Ancak özellikle afet öncesi yapılması gerekenler ve afetlere dayanıklı yapılaşma konusunda hala istenilir seviyede değiliz.”
Marmara Depremi’nin yıl dönümünde “afete hazırlık çağrısı” yapan Saygılı Kızılay’ın deprem risklerinden korunmak amacıyla evlerde eşyaları sabitleme seferberliği başlatıldığını duyurdu. Deprem esnasında ev eşyalarının insanların üzerine devrilmemesi ve devrilen eşyaların tahliye yollarını kapamamasının hayati önem taşıdığını belirten Saygılı, “Kızılay olarak insanlarımızı korumak amacıyla şubelerimizle birlikte seferberlik başlatıyoruz. Tüm vatandaşlara depremde olası risklerden korunmak üzere evlerindeki eşyaları sabitlemeye davet ediyoruz. Kızılay olarak tabana yaydığımız afetlere hazırlık çalışmalarımız kapsamında ülke genelinde vatandaşlarımızı şubelerimiz aracılığıyla destekleyeceğiz.” Şeklinde konuştu.
Açıklamasında Türkiye’de mobilya üretimi yapan firmalara da seslene Saygılı, eşya sabitleme aparatlarının mobilyalarla birlikte gelen standart ekipmanlar arasında yer verme çağrısında bulundu.