AsHaberAdana.Com ~ Adana'da Haberin Merkezi Adana Gündem – Adana Haberleri – Adana Büyükşehir Haberleri – Adana Haber Ajansı – Adana Gazetesi – As Haber Adana
İlgili Haberler
İşte yine yılda bir kez hatırlanan doktorlarımızın bayramı geldi. Nedense içimi sızlatıyor böylesi günler… Çünkü ülkemizde doktorlarımızın değeri hiç bilinmiyor maalesef… Eskiden doktora bir saygı vardı, o da kalktı. Üstelik doktor dövme modası da çıktı. Kendileri için çabalayanlara karşı geliştirdikleri ilkellikten başka bir şey değil. Nasıl ki eşlerini 365 gün dövüp de sadece 8 Martta “Kadınlar baş tacımızdır.” söylemleriyle çağdaş olduklarını vurgulamaya çalışanlar gibi…
Doktor olabilmek kolay değil, herkes sokakta top peşinde pabuç eskitirken onlar masa başında test kitapları arasında dirsek çürütürler. Genelde en yüksek puanla girilen okullardır Tıp Fakülteleri… Kolay değildir doktor ebeveyni olmak! Onlar da maddi manevi bütün güçlerini oğulları- kızları için seferber ederler. Uykusuz geçen gecelerinin ödülüdür vatana millete hayırlı evlatlar yetiştirebilmek. Anneler- babalar da çocukları doktor olduğunda haklı bir gurur içindedirler. Ancak bu gurur ne kadar sürer bilinmez. Evlatları her saldırıya uğradıklarında gizliden gizliye pişman olurlar mı ki kim bilir! Keşke derler mi zaman zaman?
Dayak ne kadar ilkel bir davranıştır ama ondan da beteri vardır öldürmek. “Hastam ölürse sen de öldün doktor!” tehditleri altında görev yapmak kolay mı? Kaç doktor tehdit edildi, kaç doktor dövüldü, kaç doktor tehdit edildi biliyor musunuz? Siz evinizde rahat rahat uyurken o, uykusuzdur; hastalarının başında ve onlar için endişelidir. Ettiği Hipokrat Yemini bir tarafta dursun, zaten vicdanı başka türlüsüne elvermez ki!
Onların neredeyse eğlenmeye bile hakları yoktur. Gittikleri bir sinemada, tiyatroda, düğünde biri hastalansa hemen seslenirler: ”İçinizde doktor olan var mı? Doktor yok mu?” Sessiz kalamaz. Hemen koşar ve gerekli müdahalede bulunur.
Doktorların aldıkları para da abartıldığı gibi değildir. Bulaşıcı hastalıklarda, salgınlarda aile bireyleri bile hastadan bucak bucak kaçarlarken o pelerinsiz kahramanlar hastaya en yakın kişilerdir. Böylesine zor bir görev üstlenmek herkesin harcı değildir. Her doktor bir kahramandır benim gözümde… Canımızı emanet ediyoruz onlara, var mı ötesi!
Ailem, akrabalarım, arkadaşlarım ve öğrencilerim arasında pek çok Tıp Doktoru var. Onların nasıl severek ve özveriyle çalıştıklarının en yakın şahidiyim. Fedakâr olmayan zaten bu mesleği yapamaz. Değerli doktorlarımız bizlere haklarınızı helal ediniz. Doğumumuzdan ölümümüze kadar hayatımızın her evresinde size muhtacız. “Atatürk’ün “Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz.” sözü öneminizi ve değerinizi anlatmaya kâfidir. İyi ki varsınız! 14 Mart Tıp Bayramınız kutlu olsun.
