Oldum olası cenneti merak etmişizdir.
Haklıyız da.
Ne var ne yok bilmek istiyoruz, madem oraya gitmek için bunca çabalıyorsak.
Az mı, bir ay aç kalıyoruz.
Yemiyor içmiyor fukaraya zekât veriyoruz.
Her gün ortalama iki saatimiz namazla geçiyor. Yılda yedi yüz otuz saat yapıyor, bunu ömrünüzle çarpın.
Cennette seks var. Bunu biliyoruz. Tarikat Şeh’leri, imamlar. İlahiyat bilimcileri bize her fırsatta iştahımızı kabartarak bunu anlatıyor.
Başka ne var?
Daha evvel sormuş muyduk bu soruyu?
O zaman bir defa daha soralım.
Gerçi dinler soruyu sevmez. Soru sormayacaksın, sadece inanacaksın der din âlimleri.
Haklılar da. Soru şeytan gibidir, akıl karıştırır, akıl bozar, yoldan çıkarır.
Ama bu masum bir soru, günahı olmaz masumiyetin.
İşin komedyası da şu:
Sekste sadece erkekler için, orada bile kadın düşünülmemiş. Varsa yoksa erkeğin alacağı haz, buna yönelik kurgulanmış cennet.
Mesela erkeklerin erkeklik organı yirmi dört saat dik olacakmış, hazır ve nazır.
Uyumayacak.
Her ilişkiden sonra tekrar dik olacak, tıpkı her ilişkiden sonra kadının tekrardan bakire olacağı gibi.
İyi düşünülmüş, erkekler seviyor bakire kadını, ilk geceyi, ilk gecedeki kanı görmeyi.
Yoksa haz vermekten çok acı tattırmayı mı seviyor erkekler?
Acep bu düşünülerek mi kadın tekrar tekrar bakire olacak?
Kan görme hazzı!
Bu da yetmemiş, her erkek yetmiş erkeğin gücüne sahip olacakmış.
Ne muhteşem bir ödül!
Ee, iktidarsız erkeği, erkekliği hemen sönen, çarçabuk boşalan, yaş aldıkça hafta da, derken ayda bir ilişkiye ancak giren ve daha ileriki yaşlarda erkekliği tamamen uykuya geçen, hiç kadın bulamayan, kadınlar tarafından sürekli reddedilen erkeklerin varlığını düşünürsek hakkı asla ödenemeyecek bir ödül.
Ödül bununla da kalmıyor.
İyi mümine yetmiş kadın, çok iyi müminse yüz kadın verilecekmiş her gün.
Kadın burada da unutulmuş desek de burada da unutulmamış.
Kadın cennette de erkek için var.
Vazifesi belli, orada da erkeği mutlu edecek.
Her kadının yaşına başına bakılmadan on dörtlük olacak cennette. İncecik tül içinde olacak ve ilikleri görünecek kadar beyaz tenli olacaklar.
Erkekler de 35 inde olacak.
Cennette başka ne olacak?
Mesela çalışmak var mı?
İşçi kimler olacak, şef kimler olacak, mühendis ve müdür kim olacak, hani patron sonuçta belli.
Tarım alanı olacak mı? Tarım işçiliği yapılacak mı? Sebzelerin, meyvelerin, tahılların üretiminde insanlar görev alacak mı?
İnşaat sektörü olacak mı?
Cennette çok insan olacak, bunların barınma sorunu olmayacak mı? Olacak!
Villalar, dubleks evler, apartmanlar, gökdelenle yapılacak mı? Bu binaların yapımında kim çalışacak?
Madencilik olacak mı?
Ağır sanayi olacak mı?
Peki, mevsimler?
Mevsimler olacaksa bunun kışı da olacak, insanların giyinmesi gerekiyor, terziliği kim üstlenecek?
Mesela nehirlerden baş döndürmeyen şaraplar akacakmış.
Bu şarapları kim üretecek, köylüler mi? Fabrika işçileri mi?
İnsan (Erkek) yan gelip yatacak, sadece seks mi yapacak?
Canı ananas, kivi, hurma istedi, bunu kim önüne getirecek?
Acıkınca, canı acılı adana istediğinde kim mangalı yakacak, şişe eti kim çekecek, eti kim kıyacak?
Bu dünyada, yalan dediğimiz hiç de yalan olmayan bu dünyada cinsellik tabu olmaktan, yasak olmaktan, günah ve suç olmaktan çıkınca, tıp cinsel bozuklukları olan erkeklerin cinsel bozukluğunu giderecek çareler üretince, mesela viegra gibi, din âlimleri cenneti hangi söylemlerle doldurup çekici hale getirecek acep?
Ben de bu sorunun yanıtını merak ediyorum.