Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1992 yılında mezun olup, yurdun çeşitli bölgelerine yayılan hekimler 30 yıl sonra Adana’da bir araya gelerek aynı sıraları paylaştı.
DR.EREN, “MEZUNİYET DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKILMALI”
ÇÜ Tıp Fakültesi 1992 mezunları temsilcisi Dr. Dilek Şire Eren, günün anlamına istinaden yaptığı konuşmada “Hepimizin 16-17 yaşında büyük bir heyecanla geldiğimiz bu fakülte beni müthiş etkilemişti. Okulumuza ve mezuniyet değerlerimize sahip çıkılması gerektiğini düşünüyorum. ülkemizin en donanımlı fakültelerinden bir olan ÇÜ Tıp Fakültesi’nden mezun olmanın değerini tüm mesleki hayatımızda hissediyoruz. Yaşadığımız kent ve ülkemiz için daha yapacak çok işimiz var. 30 yıl sonra sizlerle birlikte olmaktan çok mutluyum. Hoş geldiniz.” diye konuştu.
UZM. DR. CANATAROĞLU, “TIP FAKÜLTESİ 6 YIL AMA MEZUNLAR DERNEĞİ BİR ÖMÜR”
Çukurova tıp’lı olmanın kendisi için her zaman bir ayrıcalık olduğunu ifade eden ÇÜ Tıp Fakültesi Mezunlar Derneği Başkan V. Uzm. Dr. Hatice Canataroğlu, “Sevgili Çukurova Tıp 1992 mezunları, 30 yıl önce mezun olduğunuz fakültenize, yuvanıza hoşgeldiniz. Çukurova Tıp Fakültesinin 50. yılını kutladığımız bu senede sizlerin de burada olmanız çok güzel oldu. Altı senenizi geçirdiğiniz bu amfilerde o yıllara dönmüş olduğunuzu görmek çok gurur verici . Ben Çukurova tıp 1988 mezunuyum. ihtisasımı da aynı fakültede yapmanın haklı gururunu ve onurunu yaşıyorum. Bir çınar gibi sırtımı yasladığım fakültemle her zaman gurur duydum. Mezunlar Derneğimiz ve şahsım adına hepinizin 30. Yılını kutluyorum. Mezunlar Derneğimiz tüm mezunlarımıza ulaşarak Çukurova tıp ailesini daha da güçlü hale getirmektedir. Amacımız tüm mezunları bir çatı altında toplamaktır. Derneğimize katkı ve desteğiniz gücümüze güç katmaktadır.” dedi.
UZM. DR. MENTEŞ, “IŞIĞIMIZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’TÜR”
30 yıl önce aynı fakülteden kendisinin de mezun olduğunu söyleyen Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş, “Burada olmanız ve varlığınız bizlere güç veriyor. Mezun olunca hepimiz Türkiye’nin dört bir yanına dağıldık ama ışığımız belliydi. Bu ışık; Gazi Mustafa Kemal’in ışığıydı. Hepimiz aziz canını Türk Hekimlerine emanet eden Atatürk’ün ilkeleriyle bütün ülkeye dağıldık. Ve 30 yıldır hizmet ettiğimiz bu ülkeyi ve halkımızı büyük bir aşkla sevdik. Bizler Hipokrat’ın, Asklepios’un, Hijya’nın meslektaşları olarak bu ülkeye inancımızı koruyoruz. Hizmet aşkıyla yürüttüğümüz bu mesleği genç kuşaklara aktarma çabasındayız. Bu nedenle Mezunlar Derneği gönüllü olarak çok büyük ve ulvi bir iş yapıyor. Biz Adana Tabip Odası olarak meslektaşlarımızı ve Tıp Fakültesi Öğrencilerimizi birinci sınıftan itibaren düzenli olarak odamıza çağırıyor, diyalog içerisinde oluyoruz. Sizlerle aynı sıraları paylaşmaktan, meslektaş olmaktan mutluluk duyuyorum.” şeklinde konuştu.
NOSTALJİ DERSİ VERİLDİ
Konuşmaların ardından 30 yıllık buluşma da; Prof. Dr. Ayşe Doğan, Prof. Dr. Sabahattin Hacıyakupoğlu, Prof. Dr. Şaban Doran ve Prof. Dr. Figen Doran nostalji dersi verdi. Anılardan bahsedilerek yaşanmışlıkların paylaşılması sonrası Adana Büyükşehir Belediyesi’nin üstü açık kültür turu otobüsleri ile yapılan şehir turunda Büyüksaat, Sinema Müzesi, Atatürk Evi ve İlter Uzel Tıp ve Diş Hekimliği Müzesi ziyaret edildi.