CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Meclis’te besicilik sektöründe yaşanan sorunlara ilişkin konuşmasında, hayvancılığın ülkemizde sorunlu hale geldiğini söyledi.
AKP’nin tarım politikasının, ülkemizde hayvancılığı da bitirme noktasına getirdiğini anlatan Gürer, ülkemizde hayvan varlığının son bir yılda 1 milyona yakın hayvan varlığının düştüğüne dikkat çekti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, besicilikte yaşanan sorunlara iktidar duyarsız kaldığını, bunun olumsuz yansımasının süt ve sütten mamul ürünlerin üretiminin düşmesi olduğunu, üretim düşmesi ile süt ve sütten mamül ürünlerin raf fiyatlarının da fırladığını söyledi .
BESİCİ PARA KAZANAMADI
CHP Milletvekili Ö.Fethi Gürer, konuşmasında AKP iktidarı döneminde uygulanan yanlış tarım politikalarla ülkemizde tarımın büyük bir darbe yediğini belirterek, “Bunun yansıması hayvancılıkta da görülüyor. Hayvan varlığı, bir yılda bir milyona yakın düştü çünkü süt inekleri kesime gitti, yem fiyatlarının artışı karşısında önlemler alınmadı. Şu anda kaliteli bir süt alabilmek için 50 kiloluk yeme 400 lira para ödemek zorunda. Bu durumda, küçük aile tipi işletmeler ve kırsaldaki ahırlar boşaldı çünkü gelir-gider dengesini karşılamadı; 1 litre süt aldığı hayvandan 1,5 kilo yem alabilecek düzenleme sağlanamadı” değerlendirmesinde bulundu.
DÜVELER BİLE KESİME GİDİYOR
Artık hayvancılığın ülkemizde sorunlu bir hal aldığına işaret eden CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “ Tosunlardan sonra düveler kesime gidiyor. Düvelerin kesime gitmesi demek, en az 3 yavrunun da o düveyle kesilmesi demek. Önümüzdeki süreçte yaşanacak sorunlar bu nedenle daha da artacak” öngörüsünde bulundu.
İTHAL HAYVAN ARTTI
Uruguay’dan, Brezilya’dan, Çekya’dan, Almanya’dan, Avustralya’dan hayvanlar getirildiğini anımsatan Ömer Fethi Gürer, “ Jersey, Şarole, Angus, Limuzin, Simental, Holstein, Montofon ahırlardaki hayvanlarımız oldu ama o hayvanlar beslenme şartlarını sağlamadığı için de süt ve et verimi düşük oldu. Bir de şimdi, bu hayvanlardan elde edilen düvelerin kesime gitmesi demek, Türkiye’de hayvancılığın gelecekte daha sorunlu olması demek” şeklinde konuştu.
HAYVANCILIK YAPMAK ÇOK ZOR
CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, “ Hayvancılık emek ister. Yirmi dört saat hayvanlarla ilgilenmek zorundasınız, bayramı yok, tatili yok, yılbaşı yok. Hayvancılık yapan insanları takdir edip desteklemek lazım ama nedense Adalet ve Kalkınma Partisinin tarım politikalarına bakışı yok edişe doğru götürüyor ülkeyi; bu anlamda sıkıntılar artıyor” diye konuştu.
5 LİRALIK YOĞURT 1 YILDA 25 LİRAYA ÇIKTI
Süt ve sütten mamul ürünlerin üretiminde giderek düşme olduğunun TÜİK verilerine de yansıdığına da dikkat çeken CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bunun rafa yansıması demek, vatandaşın daha pahalıya ürün alması demek. Bir yıl önce kilosu 5 lira olan yoğurt 25 liraya çıkmış, bir yıl önce kilosu 60 lira olan tereyağı 197 liraya çıkmış, bir yıl önce kilosu 20-30 lira aralığında olan peynirin bugün en düşük fiyatı 100 lira. Raftaki sütün fiyatı 30 liraya çıkmış ama çiğ süt üreticisi yılbaşında litresini 4 lira 70 kuruştan verdiği sütü şu anda 8,5 liradan satmaya çalışıyor; onu da sanayici, yem fiyatını artıran sanayici fiyatı baskılayarak daha düşük fiyatla almaya çalışıyor. Böyle olunca, hayvancılık yapanlar, önemli ölçüde gelir daralması nedeniyle hayvancılıktan kopmaya başladılar” dedi.
MALİYET ARTIŞLARI ÇOK YÜKSEK
Hayvancılıkla ilgili maliyet artışlarına dikkat çeken Gürer, “ küçük aile tipi kutsalda sorunlar daha da yoğun soruna döndü. Ahır giderleri arttı; veterineri var, bakımı var, elektriği var, akaryakıt, mazot giderleri var ama esas gider, yüzde 70’i oluşturan yem giderleri. Siyasi iktidar, yem fiyatlar müdahale etmedi. Göz göre göre gebe ve süt hayvanlarının kesimini seyretti, çözüm üretmedi” diye konuştu.
BESİCİLİĞİN GELİŞMESİ İÇİN ÖNERİLER
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, besicilikle ilgili konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Nasıl ki yurt dışından ithal buğday getiriyorsunuz, sanayiciye un ve makarna yapıp yurt dışına satsın diye 2.500 liraya yakın tonda indirim yapıyorsunuz, bir yem ofisi kurun, yem ofisinde hayvancılık yapan, özellikle küçük aile tipi işletmelere destek verin, onların da yem konusunda yaşadığı sıkıntıyı giderin. Destek diye verdikleriniz onların ihtiyaçlarını karşılamıyor. Gittiğimiz köylerde görüyoruz, artık ahırlar boşalmış ve kırsalda son kalanlar da büyük kentlerde çalışmaya gidiyor; bu, sürdürülebilir bir durum değil…”