Bunlardan hangisini uygulayabiliyorsunuz?
Ya da hayatın ne kadarını bu öğütler sayesinde güzelleştirebiliyorsunuz?
Bunu bilemiyorum ama şunlara göz atın;
Rus yazar Tolstoy’un ders niteliğinde;
Hayatı güzelleştiren öğütlerinden bazıları şöyle…
1-Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar…
2-Hayat ne gideni geri getirir, ne de kaybettiğin zamanı geri çevirir. Ya yaşaman gerekenleri zamanında yaşayacaksın, ya da yaşamadım diye ağlamayacaksın…
3-Bozuk para insanın cebini deler, bozuk insan da kalbini. Bu yüzden harcayın ikisini de gitsin…
4-İnsanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek için ise uyandırmak gerekir…
5-Herkes insanlığın kötüye gittiğini kabul eder ama hiç kimse kendisinin kötüye gittiğini kabul etmez.
Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez…
6-Varlığı bir şey kazandırmayan insanların, yokluğu hiçbir şey kaybettirmez…
7-Ne diye şeytana kızarsın? Bir iyilik yap da, o sana kızsın…
8-Bil ki, yaşadıklarınla değil yaşattıklarınla anılırsın; unutma ne yaşattıysan elbet bir gün onu yaşarsın…
9-Bir insanı bulunduğu mevkiyle değil, göz koyduğu mevkiyle ölçmek gerekir…
10-En güçlü iki savaşçı sabır ve zamandır…
11-Bir insan acı duyuyorsa canlıdır. Başkasının acısını duyuyorsa insandır…
12-İnsanın gerçek gücü sıçrayışta değil, sarsılmaz duruştadır…
13-Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan kötüdür…
14-İnsanların çoğu onu yapıyor diye yanlış, yanlış olmaktan çıkmaz…
15-Kimse, kimseyi küçümseyecek kadar büyük değildir, bilmelisin. Küçümsediğin her şey için gün gelir, önemsediğin bir bedel ödersin…
16-Birine çamur atmadan önce iyi düşün ve sakın unutma: önce senin ellerin kirlenecek…
17-Başkalarının hayatından ders alın…
İnsan, bütün hataları kendisi yapacak kadar uzun yaşamıyor değil mi?
…
Hayatı güzelleştiren diğer öğütler ise şunlar;
İnsanlar ikiye ayrılırlar:
Başkaları için yaşayanlar,
Başkaları sayesinde yaşayanlar.
Sorun olanlar, çözüm olanlar…
Ümit kıranlar, ümit verenler…
Dert üretenler, deva üretenler…
Şikâyet edenler, çare bulanlar…
Aynı havayı soluyan,
Aynı sıkıntıyı yaşayan,
Aynı sevince ortak olan iki insandan biri dert küpü olur çıkar, diğeri deva küpü.
Biri şikâyet üretir, öbürü çare.
Biri yük olur, öbürü yük taşır…
Ben bugüne kadar çözüm olanlar tarafında oldum, olumsuz durumlarda karşılaştığımda bile ümidimi yitirmedim.
SİZE DE TAVSİYE EDERİM…
…
Kuş yaşarken karıncaları yer ama kuş ölünce onu yiyen karıncalardır…
Zaman ve koşullar her an değişebilir…
Bu nedenle, etrafınızdaki hiçbir şeyi değersizleştirmeyin…
Bugün gücünüz olabilir ama unutmayın:
Zaman hepimizden çok daha güçlü!
Bilin ki bir ağaç bir milyon kibrit yapar ama bir kibrit milyonlarca ağacı yakmaya yeter…
Öyleyse iyi ol! İyi yap!
“Zaman bir nehir gibidir aynı suya asla iki kez dokunamazsınız, çünkü geçen su bir daha asla geçmeyecektir…
Hayatınızın her dakikasının tadını çıkarın ve şunu unutmayın:
Asla güzel görünüm aramayın çünkü zamanla değişirler…
Mükemmel insanları aramayın çünkü onlar yok; Ama her şeyden önce gerçek değerinizi bilen birini arayın. “
İnsanları hiç tanıyamamışım diyeceksin…
Unutma:
Menfaatler şekillendikçe, yüzler değişir.
Yüzler değiştikçe, özler değişir…
Özler değiştikçe, sözler değişir…
Çünkü menfaati bitenin muhabbeti de bitiyor…