Uzun zamandır kalem elime alamıyorum…
Öyle bir şekilde izliyorum ki gelişmeleri, olup bitenleri hayatımızın artık tamamen trajik komedi şekilde geçtiğine inanıyorum. Bir akıl tutulması içindeyiz, ya bizle dalga geçiyorlar ya da kendilerinin ciddi anlamda tedaviye ihtiyaçları var.
Hangi bir olayı yazayım ki, açıkçası bilemiyorum, sayfalar sığar mı ondan bile emin değilim.
Ülkem ne hale geldi, ayaklar baş, başlar ayak oldu ne yazık!
Mustafa Kemal Atatürk Diyanet İşleri Başkanlığı’nı 3 Mart 1924’te, din ve devlet işleri birbirinden ayrılsın diye kurdu. Bugün gelinen noktaya bakın, adeta verilen fetvalarla ülke yönetilmeye çalışılıyor. Bu tam anlamıyla din ile vicdanların sömürülmesi olayıdır…
Ekonominin yükselmesinin, alım gücünün azalmasının sebebini bile dine bağlamadı mı bu din simsarları?
Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu’nu, fiyat artışlarının yaşandığı süreçte, “Ticarette kâr haddi var mı” sorusuna cevap olarak, “Fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren Allah’tır” açıklamasını yapması tam anlamıyla kanımızı dondurdu…
Merak ediyorum, sizin Allah’ınız kim?
Sizin farklı bir inandığınız Allah var ki (farklı bir inanış tarzı) bizlerin vicdanlarıyla, akıllarıyla oynuyorsunuz.
Ya soruyorum, hayırdır siz ya?
Vatandaş ne halde vatandaş ekmek derdinde ekmek!
Siz saraylarınızda ejder meyvesi yerken, vatandaş çöpten yiyecek topluyor
Siz neyin derdindesiniz, siz hangi masalları bizlere anlatmaya çalışıyorsunuz?
Yetmedi mi yıllardır yaptıklarınız?
Ya siz bir nesli yok ettiniz!
Bir nesli mahvettiniz…
Nasıl ödeyeceksiniz bu vebali, hangi din diyorsunuz ya, hani Allah diyorsunuz?
Siz kime ne şekilde hesap vereceksiniz?
Aptal sandınız bizleri, aptal sandınız vatandaşları,
Bu ülkede kimse aptal değil, bu ülkede herkes artık her şeyi biliyor
Benim ülkemdeki insanlarım kurtuluş savaşıyla tarih yazmışlardır, tarih…
Yeniden yazarız, yeniden başlarız
Türk insanı mücadelecidir ve asla yenilmez
Ta ki sizleri yok edene kadar, ta ki özgürce, hakça, yaşama kavuşana kadar
Pes demezler!
Ama yol yakınken artık siz bir pes deyiverinde bu işkence bitsin artık!