Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kadına yönelik katliam, şiddet, istismar ve eşitsizlik gibi her kötülüğün son bulması için mücadelenin sürdüğünü söyledi. 8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesi talebini yineleyerek kadına yönelik her türlü kötülüğün son bulması için mücadeleyi büyütme çağrısı yapan Barut, “Bütün kötülüklerin son bulduğu, insanca yaşam için bütün koşulların sağlandığı, sağlık, huzur, refah ve mutluluk içinde, hepimizin hayallerinin gerçekleştiği bir Türkiye ve dünya kuracağız. Hep beraber başaracağız” dedi.
“AKP’NİN BAKIŞ AÇISI ORTADA”
Yazılı bir açıklama yaparak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde dahi Türkiye’de kadınların şiddet, istismar ve sayısız kötülükle karşı karşıya kaldığını belirten Ayhan Barut, “Ülkemizde kadınlara yönelik şiddet, istismar, taciz, tecavüz ve eşitsizlikle ilgili acil adım atması gerekenler, bırakın sorunlara çözüm üretmeyi, İstanbul Sözleşmesinden bile bir anda çıkıp sorunu büyütüyor. AKP iktidarının kadına bakış açısı ortada. AKP eliyle kadınlarımız yalnızca şiddet, vahşet, katliam, istismar, tecavüz ve eşitsizliğin değil büyük bir adaletsizliğin de kurbanı durumda” diye konuştu.
“YAŞASIN 8 MART”
Türkiye’de kadınların şiddet, katliam, işsizlik, eğitimsizlik, taciz, istismar, eşitsizlik ve adaletsizlik sarmalında boğulduğunu aktaran Ayhan Barut, şunları kaydetti:
“Ulu Önderimiz Atatürk’ün liderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde kadınlarımız, çok sayıda hakka bir çok gelişmiş ülkeden daha önce kavuşmuştu ancak kadını ötekileştiren politikalar nedeniyle kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet, eşitsizlik ve vahşet bu kadar arttı. Kadını, aileyi ve çocukları koruyamayan, katliamları, şiddeti, tecavüzü ve tacizleri engelleyemeyen siyasi iktidar, kadını ve aileyi korumaya yönelik imza atılan İstanbul Sözleşmesi’nden bir kişinin arzusuyla vazgeçerek tavrını ortaya koydu. Bu duruma ve tavıra direneceğiz, insanca yaşam için mücadeleyi büyüteceğiz. AKP iktidarına rağmen her yerde direnen kadınların onurlu mücadelesini de sonuna kadar desteklemeyi sürdüreceğiz. Aslında 8 Mart’ın bir kutlama değil mücadele günü olduğunu unutmadan yolumuza devam edeceğiz. Kadına yönelik bütün kötülüklerin son bulduğu, eşitsizlik ve vahşetin olmadığı, insanca yaşam için tüm koşulların sağlandığı, sağlık, huzur, refah ve mutluluk içinde, hepimizin hayallerinin gerçekleştiği bir Türkiye ve dünya kuracağız. Hep beraber başaracağız. Yaşasın 8 Mart.”