TORBA YASA ANLAYIŞINA TEPKİ GÖSTERDİ
Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşüldüğü TBMM İçişleri Komisyonu’nda söz alan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, iktidarın torba yasa anlayışına tepki gösterdi. Uzun süredir torba yasa mantığıyla yasal düzenlemeler yapıldığına dikkat çeken Barut, şöyle devam etti:
“İktidar eliyle torba yasalar getiriliyor, ne bulunuyorsa içerisine konuluyor. Bu bağlamda, tarım sektörüne dayalı, tarıma dayalı böyle konuda uzmanlık gerektirecek maddeler de maalesef uygun alanı, uzmanlığı olmayan komisyonlarda görüşülüyor. Bugün görüştüğümüz konulardan aslında birkaç tanesi Tarım Komisyonunda uzmanlarınca enine boyuna görüşülebilirdi yani o komisyonda görüşülmüyor. Maalesef ‘Ben yaptım, oldu’ anlayışıyla komisyon görüşmeleri oluyor. En azından bundan sonra buradan öneri olarak benim önerim tarımla ilgili konuların, maddelerin Tarım Komisyonunda görüşülmesi, konuşulması, uzmanlarca enine boyuna tartışılması ve özellikle de ilgili üniversiteler, oda, sivil toplum kuruluşlarından görüşler
alınmasıdır. Sadece İçişleri Komisyonu için değil, diğer komisyonlarda, birçok yerde, tarımsal konular her komisyonda görüşülüyor, sadece tek görüşülmeyen yer Tarım Komisyonu. Bu Komisyonu niye kurmuşlar, onu da anlamıyorum. Beş senedir milletvekiliyim Tarım Komisyonunda esas olarak, ana komisyon olarak ya 2 tane ya 3 tane kanun görüştük ya da görüşmedik.”
“NİYE BU ZAMANA KADAR BEKLETİLDİ?”
Adana’nın Karataş ilçesinde doğduğunu, bölgenin insanı olduğunu ifade eden Ayhan Barut, şöyle konuştu:
“Adana’nın Karataş İlçesi Bebeli Mahallesi’nde kurulması planlanan Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ile 306 hektarlık alanda ileri teknolojiyle üretim yapılacak. Adana Ticaret Odamızda uzun yıllar meclis üyeliği görevinde bulunurken bir grup arkadaşımızla birlikte Odamızın öncülüğünde başlayan bu çalışmalar nihayet bir ete kemiğe büründü ancak 2017’den beri niye bekletiliyor, anlamıyorum. Geçtiğimiz yıllarda bu kanun görüşülecekti, ‘Cumhuriyet Halk Partili milletvekillerinin şerhi var, itirazı var’ dendi ancak biz bunun böyle olmadığını, Komisyonla birlikte buna yeşil ışık yaktığımızı ancak önerilerimizin olacağını da belirttik. Fakat bugüne kadar bekledi maalesef, 2017’den bu tarafa bekliyor. Anlaşılmaz nedenlerle beklediğini düşünüyorum. Bu projeye sahip çıkıyoruz, karşı durmadık, hatta çoğu yönüyle de aslında destekledik. Bu projeyle ilgili doğrudur 2 bin insana doğrudan istihdamı, dolaylı olarak 5 bin kişinin istihdamı amaçlanıyor. Biz bu projeyi incelerken kamu yararı ilkesi çerçevesindeki bu düzenlemede hem kıyıların korunmasına dair kamu yararı hem de ileri teknolojiyle birlikte tarımsal üretime dair kamu yararı ölçütlerini gözettik, inceledik, bu sayede tarımsal üretimin burada yaratacağı katmaz değerin ve istihdamın da bölgemize olumlu katkılar sağlayacağını gördük.”
ÖNERİ VE UYARILARINI PAYLAŞTI
Yapılması planlanan projeyle ilgili görüş ve önerilerini sıralayan Ayhan Barut, şunları söyledi:
“Ancak burada yapılacak önemli konular var, bunları da öneri olarak sunuyorum. Tarıma dayalı bu bölgede buranın altyapısı, arıtma tesisleri ve ileri teknolojiye dayalı sera kuruluşları için yapılmış bu bütün çalışmaların kamuoyuyla ayrıntılı paylaşılması gerekirdi, bunun paylaşılmadığını görüyorum. Bölgenin özellikle bu değerlendirme analizi yapılıp komşu çevrelerin tarımsal değerindeki artışlar, arazi rantı konusunda yeni bir değerlendirme yapılıp yapılmadığının öğrenilmesi, yine kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor. Ayrıca, projede yer alacak hem gerçek hem tüzel kişi pay sahipleriyle ilgili de hiç kimsenin aklında en ufacık bir tereddüt dahi kalmadan bu konuların kamuoyuna bilgilendirilmesinin gerekliliğinin altını çiziyorum. Komisyona öneri olarak size sunulan raporda da belirttik. En önemli noktalardan biri de organize sanayi bölgesinin yapımı aşamasında alınacak önlemler. Deprem riski taşıyan bu bölgelerde özellikle alüvyon arazinin sıvılaşmaya müsait olması nedeniyle jeoteknik önlemlerin alınması, bilimsel ölçütlere uygun teknik tedbirlerin eksiksiz alınması ve çok katlı yapılaşmadan uzak durulması gerekliliğiyle ilgili bir planlama olması gerekliliğinin altını çiziyoruz. Öneri olarak da ‘OSB’lerin kuruluş aşamasında dikkat edilmesi gereken hususlar’ diye bu kanun teklifinin altına biz önerimizi yazdık. Yapı temelleri sağlam zeminlere oturtulmalıdır. Yeraltı suyu, oturma ve en önemlisi sıvılaşma riski ortadan kaldırılabilecek jeoteknik önlemler alınmalıdır. Zemin profilinin iyileştirme yöntemleri yani fore gibi, kazık gibi şeyler çakılarak güçlendirilmelidir. Parsel ve bina bazında yapılacak zemin etütlerine temel tipi ve temel derinliği belirlenmelidir. Temelin oturacağı birimin mühendislik parametreleri ayrıntılı olarak yapılmalı. İnşaat aşamasında oluşacak şevler açık bırakılmamalıdır yani özetle teknik koşullara uygun olarak yapılmalıdır. Bu bölge önemli bir bölge, o bölgeye burası istihdam sağlayacak. Her iki kamu yararını gözettiğimizde bunun daha ağır, baskın olduğunu düşündük. Burayı yaparken bu gibi önerilerimize de dikkat edilmesinin gerekliliğinin altını çiziyorum.”