AsHaberAdana.Com ~ Adana'da Haberin Merkezi Adana Gündem – Adana Haberleri – Adana Büyükşehir Haberleri – Adana Haber Ajansı – Adana Gazetesi – As Haber Adana
İlgili Haberler
Anadolu Türkmen Kardeşlik Dernekleri Başkanı Mekin Şahin, Cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçim sonuçlarını değerlendirdi. CHP’li Mekin Şahin, “Ne yapacağını, nasıl yönetildiğini bil ve ona göre karar ver. Faşizmin uygulandığı tüm ülkelerde ortak davranışları var. Dün doğru gördüğünü, yarın işine gelmediğinde ret eder. Yanlışmış çığırtkanlığını tercih ederler” dedi.
CHP’li Şahin, “Makyavelist ve paradoks politika oluşturur ve devleti yönetirler. Türkiye’de devlet yönetimi faşizmdir. Yürütme, yasama ve yargı tek kişinin kontrolünde. Devlet kurumları ideolojik zemin üzerinden tek kişinin isteklerini tartışmasız yerine getirir. İstanbul seçimlerinin iptali somut bir örnektir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçim sonuçlarını değerlendirerek açıklamalar yapan CHP’li Mekin Şahin şu ifadelere yer verdi:
“Faşizmin bir diğer özelliği üretim sistemi bir avuç sermaye gurubu tarafından kontrol edilir. Azınlık gurup zenginleşir. Halkın önemli kısmı yoksulluk, açlık ve işsizlikle boğuşur. Hukuk yok sayılır. Adalet sadece faşizme hizmet edenlere uğrar. Eğitim yozlaşır. Dengesizce düşünmeyen ve özgürce karar vermeyen topluluk yaratırlar.
Sağlık parası olana hizmet eder. Çünkü sosyal devlet yerine sadaka devlet yönetimi güçlendirilir. Faşizmi yenmek, örgütlü demokrasi mücadelesiyle mümkündür. Örgütlü halkın gücü karşısına hiç bir zalim çıkamaz. Halk bilmeli ki faşizmle yönetilen devletler sadece kendi halkına zarar vermez, dünya halklarını da karanlığa sürükler..
Türkiye halkı bugün faşizmle yönetiliyor. Tespitlerimizin tümünü yaşıyor. 14-28 Mayıs seçimleri bu cendere içinde yapıldı. Tıpkı İtalya ve Almanya örneklerinde olduğu gibi göstermelik ve adaletsiz seçimle halk desteği sağladı. Devleti yöneten AKP-MHP ittifakının bu gücü elde etmesinde, en az Adalet ve hukuku yok sayan yönetim kadar halka örgütlü önderlik yapamayan muhalefetin rolü büyüktür.
Muhalefet mevcut tutumunu devam ettirdiği süre, bu sonuç değişmez. Özellikle solun unuttuğu şey, faşizmin panzehri örgütlü emek cephesi olduğudur! Türkiye solu 12 Eylül askeri darbesi sonrası yıkıldı. Ogün bugün yıkımın oluşturduğu molozlar altından çıkarak, demokrasi mücadelesine önderlik edemiyor.
Solun sokaklarda yokluğu, emek cephesinde ciddi boşluk yarattı. Özellikle emek dünyasının yaşadığı tüm coğrafya; faşizmin ırk-din-mezhep cenderesi altında, faşizmin arka bahçesi yapıldı. Sol entelektüel birikimine karşın kökü derinlere inen mücadele yapamıyor. Çünkü halkla bağı dokumuyor. Çünkü emekçilerin siyasi, ekonomik, akademik ve sosyal, hukuk, Adalet, özgürlük mücadelesini veren parti yok.
Türk solu konumun bilinciyle, yeniden 68 ve 78 ruhuyla ayağa kalkmalıdır. Bu ruhla çelikleşen örgütünü yani partisini yaratmak zorunda. Mücadele içinde pişen, halkın güven duyduğu, önder parti… İşte o vakit faşizm karşısında güçlü direniş veren, örgütlü demokrasi mücadelesiyle Türkiye’nin inşasına hız verilebilir.
Soru şu:
CHP ve diğer sosyal demokrat örgütler, onca yaşananlardan ders çıkartarak halka önderlik etmeye karar verecek mi?
Sosyalistler 12 Eylül askeri darbesinin yıkıntıları altından kalkarak gerçek misyonuna dönecek dönüşümle; emeğin iktidar mücadelesini verecek mi?
Sosyal demokratlar ve Sosyalistler faşizme karşı birleşik cephe kurma çabasına girecek mi?
Verilecek yanıtlar, yarının nasıl şekilleneceğinin anahtarı olacak. CHP ve kurduğu ittifak 14-28 Mayıs seçimlerini kaybetti. Kaybı kazanç gibi gösterme çabaları öne çıkarsa, yarınları yine faşizme yani AKP-MHP ittifakına teslim eder. Her şey piramitler zincirinde yatıyor.
Unutulmasın!”
