CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Kur Korumalı Mevduatla birlikte ekonomiye yayılan dolarizasyon, Merkez Bankası’nın eksi rezervleri, ABD Merkez Bankası FED’in art arda faiz artırma kararlarıyla Türkiye’nin içinden çıkılmaz bir döviz krizine girdiğini söyledi. Ödemeler dengesinde sorunların ağırlaştığını kaydeden Bulut, “Cari işlemler açığı bu haliyle sürdürülebilir değil. Erdoğan, dost ülkelerden aldığı borçla nereye kadar idare edecek? Koşar adım ödemeler dengesi krizine gidiyoruz” dedi.
CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, dış borçlanmayla ve sermaye girişiyle finanse edilen cari işlemler açığının alarm verdiğini kaydederek, ödemeler dengesindeki sorunların giderek arttığını belirtti. İktidarın, dövizdeki sıkıntıyı dost ülkelerden yapılan borçlanmalarla aşmaya çalıştığını söyleyen Bulut, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da itiraf ettiği “döviz sıkıntısının” önemli nedenlerinden biri olan cari işlemler açığı hızla büyümeye devam ediyor. Merkez Bankasının eksi rezervi, “dost ülkelerden alınan borç” ve kaynağı belirsiz dövizle finanse edilen cari işlemler açığı bu haliyle sürdürülemez. Koşar adım ödemeler dengesi krizine gidiyoruz” dedi.
TURZİM GELİRLERİNE RAĞMEN AÇIK VERDİK
Turizm gelirlerinin arttığı yaz aylarında bile haziranda 3,5 milyar dolarlık cari işlemler açığı verildiğini kaydeden Bulut, temmuzda da 4 milyar doların üzerinde cari işlemler açığı oluştuğunu, ilk yedi aylık dönemindeki açığın, geçen yıla göre 20 milyar dolar artarak 36,7 milyar dolara kadar yükseldiğine işaret etti. OVP 2023-2025 tahmininde cari işlemler açığının bu yılın tamamında 47,3 milyar dolarla milli gelirin yüzde 5,9’una ulaşacağının öngörüldüğünü bildiren Bulut, OVP’deki tahmin gerçekleşse bile, milli gelire oranla son 10 yılın en yüksek cari açığı verilmiş olacağına, cari açık finanse edilemez noktaya geldiğinde de ödemeler dengesi krizine yol açacağına dikkat çekti.
230 MİLYAR DOLARA İHTİYAÇ VAR
Türkiye’nin orijinal vadesi bir yıldan kısa olan dış borcunun bu yılın ilk yedi aylık döneminde 13,1 milyar dolar artarak 134,6 milyar dolara kadar çıktığını belirten Bulut, kısa vadeli dış borç stokunun 24,5 milyar dolarının kamu bankalarına, 30 milyar dolarının Merkez Bankası’na, 80,3 milyar dolarının ise özel sektöre ait olduğunu kaydetti.
Geri ödenmesine bir yıldan daha az kalan borç miktarının ise 10,4 milyar dolar artarak 182 milyar dolara çıktığını kaydeden Bulut, “Bu ödemenin 35,3 milyar dolarını kamu kesimi, 30 milyar dolarını Merkez Bankası, 117 milyar dolarını ise özel sektör yapmak zorunda. Bir yıl içerisinde çevrilmesi gereken bu borçtan ayrı olarak yıllık olarak 50 milyar dolara doğru giden bir cari işlemler açığının finansmanı da gerekiyor. Dolayısıyla Türkiye’nin gelecek 12 aylık dönemde 230 milyar dolarlık bir finansmanı çevirmesi gerekiyor. İhracat Ağustos’ta, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,1 artarak 21,3 milyar dolar, ithalat yüzde 40,4 artarak 32,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ağustos ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 160 artarak 4,3 milyar dolardan, 11,2 milyar dolara yükseldi. Bu tabloya göre ağustos ayında cari açık daha da aratacak. Erdoğan, dost ülkelerden aldığı borçla nereye kadar idare edecek? Normal bir para ve kur politikasına geçmeden, demokrasi ve adalet sistemindeki, uluslararası ilişkilerdeki sorunlu alanları çözmeden cari işlemler açığının finansmanını uzun süre sürdürmesi çok güç. Ekonomi yönetimini uyarıyoruz. Türkiye bu yıl çok büyük bir finansman açığıyla karşı karşıya kalabilir” dedi.