Altın Koza, Adana’nın sahip olduğu en önemli değerlerin sahiplenilmesi ve tanıtılması noktasında çok büyük bir öneme sahiptir.
Filmleri, belgeselleri, fotoğraf arşivleriyle de bu kentin bir noktada hafızasıdır.
Yıllarca bazı değerleri hafızalardan silmeye çalıştılar ama olmadı. Ne bu şehrin insanlarının sol göğsünün altındaki cevahirden, ne de akıllardan o değerleri silemediler unutturamadılar.
Bu bereketli topraklara ismini veren Orhan Kemal’in adının içinde hiçbir şekilde yer almadığı bir kültür sanat festivali acaba ne kadar anlamını bulabilirdi?
Maalesef bu kent yıllarca Orhan Kemal, Yılmaz Güney ve nice değerlerin yok sayıldığı içi boş festivallere de adet yerini bulsun misali ev sahipliği yaptı.
Son dönemde utanma belası Orhan Kemal’in adı bu festivallerde yer almaya başlarken, yarım asırdan fazla zamandan sonra Adana Büyükşehir Belediyesi’ni CHP kazandı.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın göreve gelmesinin ardından Uluslararası Altın Koza Film Festivali anlamını bulmaya başladı.
O gün bugündür, Orhan Kemal’siz bir festival yok.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında 30’uncusu gerçekleştiren festivalde “Orhan Kemal Emek Ödülleri” Belkıs Özener ve Ahmet Soner’e verildi.
Çok değerli sanatçılarımız elbette ki hak ettiler bu ödülü. Buraya kadar her şey normal.
Cumhuriyet’in 100. Yılında bu kadar anlamlı bir ödüle ayıp bulaştı, vefasızlık bulaştı.
Ödüller verilirken o büyük değerimizin oğlu, ışığı, Işık Öğütçü sahneye bile davet edilmedi.
İyi ki Zeydan Başkan varmış… Ödüller takdim edilirken töreni izleyen Işık Abimizi fark etti.
Yanına gelerek sahneye beraber çıkmak için onu sahneye davet etti. Beraber sahnede olup ödülü verdiler. Işık Öğütçü’nün teşekkür konuşması yapması ise onun bir jestiydi. Teşekkürü hak eden Başkan Zeydan Karalar’a ve hakları olmadığı halde kurulun diğer üyelerine nezaketi gereği teşekkür etti.
Ödüller sahiplerini buldu bulmasına da böyle mi olmalıydı?
Zeydan Başkan da olmasa Işık abimizin adı bile duyulmayacaktı.
İsmini anons bile etmediler.
Işık abi bunu hak etmedi. Şimdi ne demeli bu işin sorumluluğunu almış yürütme kurulu, organizasyon, yetkili ya da bilmem kime…
Yazıklar olsun size.
Sahneye davet edip ödül verdirmeyecekseniz niye çağırdınız Adana’ya o güzel insanı?
Işık abimizi tanırız üzülmüştür ama kin tutmaz tutmasına da Konfüçyüs’ün dediği gibi , ‘’ Dal rüzgârı affetmiştir ama kırılmıştır bir kere.’’