Ümit Türkmen Gürışık sahte içki uyarısında bulundu…
Kimya Yüksek Mühendisi, Ümit Türkmen Gürışık, ölümlere ve sakat kalmalara neden olan sahte içki ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Ümit Türkmen Gürışık, basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Yeni yıla sayılı günler kaldığı için, yılbaşında alkollü içki kullanacak vatandaşlarımızı uyarmak istiyoruz. Son zamanlarda, maalesef, ülkemizde sahte içki tüketimi nedeniyle ölümler yaşanmaya devam etmektedir.
Bu basın açıklaması ile halkımızı bilgilendirmeyi görev sayıyor ve yetkilileri sıkı denetim yapmaya çağırıyoruz. Ülkemizde sahte içki nedeniyle ölümler ,yıllardır görülen çok üzücü olaylardır. Giderek ağırlaşan yaşam koşulları ve alkollü içkiler üzerinde ki yüksek vergiler, tüketicileri sahte veya kaçak içki tüketmeye yöneltmektedir. Bu da ölümlere, kalıcı arızalara veya hastalıklara yol açmaktadır” ifadelerini kullandı.
Sahte içki ve kaçak içkinin birbirinden farklı iki konu olduğunu ifade eden Ü.Türkmen Gürışık “Evlerde basit damıtma usulüyle yapılan alkollü içecekler, kaçak içki statüsüne girer. Sahte içki ise, piyasada bulunan bir markayı ambalajı ile taklit edip, haksız kazanç sağlamaktır. Yani şişesi, kapağı, etiketi ve büyük oranda tadının taklidi yapılmaktadır. Her iki yöntem de oldukça riskli ve tehlikelidir. Çünkü alkol ve alkollü içki üretimi uzmanlık isteyen bir kimyasal prosestir ve mutlaka kimya mühendisleri kontrolünde, endüstriyel şartlarda, resmi otoritelerden izin alınarak yapılmalıdır. Aksi taktirde bu tarz vakaların son bulması veya en aza indirilmesi mümkün olmayacaktır. Ayrıca, alkollü içkilerin ana hammaddesi etil alkol yerine daha ucuz ve ulaşılması daha kolay olan metil alkol kullanılabilir ki bu da oldukça tehlikelidir.
Etil alkol; şeker ve nişasta içeren maddelerin alkol fermantasyonu ve takiben damıtma işlemleri ile üretilen renksiz, berrak, kendine has kokusu olan ve kaynama noktası 78,3 °C olan bir maddedir.
Metil alkol ise endüstriyel kullanımı olan bir üründür. Gıda maddelerinin üretiminde girdi olarak kullanılması kesinlikle yasaktır ve kullanılamaz. İçilmesi ile oksitlenerek formik asit ve formaldehite dönüşür. Bunlar vücut içerisinde hasara yol açan maddelerdir. Metil alkol ile üretilmiş bir içkiyi tüketen kişinin bunun farkına varması neredeyse imkânsızdır. İçerisindeki metil alkol oranı yüksek bir alkolle ya da tamamen metil alkolle üretilmiş içkiyi kullanan kişinin önce merkezi sinir sistemi etkilenir, kullanım miktar arttıkça dolaşım sistemi sorunları, solunum bozuklukları, ishal, sara nöbetleri, felç, körlük, koma hali ve nihayetinde ölüm meydana gelir.
Metil alkolün sahte içki ya da salgın döneminde dezenfektan üretiminde kullanılmasının bir yolu da bu alkolleri bulunduran, satan ya da imal edenlerin bu konudaki bilgisizliği ve ehliyetsizliğidir. Kimyasal bir madde olan alkol her yerde bulunmakta ve satılabilmektedir. Ülkemizde alkollü içkilerle ilgili olarak iki farklı kamu otoritesi denetimler ve düzenlemeler yapmaktadır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı (GTHB) ile Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) bu ürünlerdeki denetimleri yürütmektedir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı gıda güvenliğini sağlamakla; Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu ise Etil ve Metil Alkol‘ü ülkeye giriş veya üretiliş anından itibaren adım adım izlemekle yükümlüdür. Sağlık Bakanlığı da dezenfektanlarla ilgili mutlaka piyasa denetimi yapmalıdır.
Son on yılda alkollü içkilere getirilen yüksek ÖTV ve toplumsal baskı bu içecekleri tüketen ve üretenleri zor durumda bırakmıştır. Alkollü içkilerden alınan vergi içki fiyatının yaklaşık %70,2`sidir. Bugün bir şişe alkollü içecek fiyatı, asgari ücretli birinin günlük kazancından daha yüksektir. Bu durum sağlıklı üretim yerine maliyetleri düşük farklı kimyasal kullanarak yapılan sahte içki üretimini yaygınlaştırmıştır.
Önemli bir konu olan, alkollü içeceklerin üretimi, tüketimi ve fiyatlandırılması ile ilgili mevcut durum ciddi olarak yeniden gözden geçirilmelidir. Sahte içki üretimi ve kullanımı ile yurttaşlarımıza, çevreye ve ülke ekonomisine ciddi olarak zarar verilmektedir. Birçok kişinin ölümüne ve sakat kalmasına yol açan sahte içki – alkol olayı ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır. Alkollü içeceklerdeki ÖTV düşürülmeli, üretim ve tüketime dair kontroller ve denetimler arttırılmalıdır.
İçki tüketimini azaltmak için vergileri arttırmak bir çözüm değildir. Bu yöntem birçok ülkede denenmesine rağmen sonuç alınamamıştır. Vergileri arttırmak, halkı kaçak ve sahte içki tüketmeye itmektedir.
Sorun teknik bir sorun değildir, toplumsal bir sorundur. Alkol ve alkollü içki alanını kontrol eden GTHB, TAPDK, Maliye Bakanlığı gibi kurum ve kuruluşlar sorunun ana kaynağı olan alkol ve alkollü içkilerden alınan fahiş ölçüdeki ÖTV ve KDV oranları makul bir düzeye indirilmeli ve sorumlulukları ölçüsünde alanı kontrol etmelidirler.
Benzeri olayların yaşanmaması için sahte ve kaçak içkinin riskleri topluma farklı iletişim kaynakları ile anlatılarak, halkımızın bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır.”