İlgili Haberler
DEPREM TEPKİSİ
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmelerinde CHP Grubu adına kürsüye çıkan Ayhan Barut, “Yurttaşı coronavirüs salgınında maskesiz, esnafından çiftçisine herkesi yalnız bırakan AKP iktidarı asrın ihmali boyutu kazanan depremde insanlarımızı susuz, çadırsız, sahipsiz bıraktı. Depremin üzerinden bu kadar zaman geçti, hâlen insanlarımız başlarını sokacak bir ev, bir yuva arıyor. Çiftçimiz ekim, dikim için gübre, tohum; esnafımız iş yapabilmek için konteyner bekliyor” dedi.
“SANDIKTA BEDEL ÖDEYECEKSİNİZ”
Saraylarda keyif sürenlerin halkın feryadını duymazdan geldiğini aktaran Barut, “Bunun yanı sıra itiraz edenlerin, hakkını arayanların çığlığını bastırıp, çarpıtarak algı operasyonlarına devam ediyorlar. Görünen gerçek ortadayken güneşin balçıkla sıvanacağını zannediyorlar; aldanıyorsunuz, sandıkta bu ihmalin ve bu vurdumduymazlığın bedelini ödeyeceksiniz; enkaz altında kurtarılmayı bekleyenlerin çığlıkları, yurttaşın isyanı sandıkta yüzünüze tokat gibi patlayacak” diye konuştu.
“ÇOK GEÇ KALINDI”
Adana’nın Karataş ilçesindeki Bebeli mahallesinde tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgesiyle ilgili öneri, uyarı ve yaklaşımını ortaya koyan Ayhan Barut, şöyle devam etti:
“Burada 306 hektarlık alanda ileri teknolojiye dayalı ve tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgesi kuruluyor. Herkese örnek olacak şekilde otomasyon sistemli sera işletmeciliği, serada meyve ve sebze yetiştiriciliği yapılması öngörülüyor. Bu projeyle doğrudan 2 bin kişi, dolaylı olarak da 5 bin kişinin istihdam edilmesi amaçlanıyor. Herkes bilmeli ki bu proje için iktidarın ayak sürümesi sonucu çok geç kalınmıştır. İktidarın anlaşılamaz nedenlerle ipe un sermesi, geciktirmesi süreci 2017 yılından bu tarafa uzatmıştır. AKP’nin böylesine önemli bir projede altı yıl geçtikten sonra nihayet bir adım atmasını anlamakta güçlük çektiğimizi Adanalı hemşehrilerimizin ve tüm yurttaşlarımızın bilmesini istiyoruz. Bu projeye prensip olarak asla karşı durmadık hatta çoğu yönüyle de destekledik, daha bu proje Adana Ticaret Odasında fikir aşamasındayken çok emeğimiz var. Bu projenin başından sonuna dek her aşamasında çabamız, gayretimiz var. Meclis gündemine geldiği andan itibaren de sürecin uzamaması için fazlasıyla çaba gösterdik. Tarım Komisyonunda bu konuyla ilgili düzenlemelerde hep olumlu ve yapıcı bir tutum sergiledik. Neden? Çünkü memleket yararına olan işlerde hep biz varız, var olmayı da sürdüreceğiz.”
ÖNERİ VE UYARILARINI DİLE GETİRDİ
Yapılacak projeye ilişkin düşüncelerini dile getiren Ayhan Barut, şunları kaydetti:
“Kamu yararı ilkesi çerçevesinde bu yasal düzenlemede kıyıların korunmasına dair kamu yararı ile ileri teknolojiye dayalı tarımsal üretime dair kamu yararı ölçütlerini gözettik. Bu sayede tarımsal üretimin burada yaratacağı katma değerin ve istihdamın bölgeye olumlu etkisinin daha fazla olacağını gördük ve öyle düşünüyoruz ancak burada kurulacak olan tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgesinin altyapısı, arıtma tesisleri ve ileri teknolojiye dayalı sera kurulumu için çalışma ayrıntılarının kamuoyuyla paylaşılması gerekiyordu. Bölgenin ve komşu çevresinin tarımsal değerindeki artışlar ile arazi rantı konusunda bir değerlendirme analizi yapılıp yapılmadığının öğrenilmesi elzemdi. Projede yer alacak gerçek ve tüzel kişi pay sahipleriyle ilgili kimsenin aklında hiç tereddüt oluşmaması için kamuoyu bilgilendirilebilirdi. En önemli noktalardan birisi de organize sanayi bölgesinin yapımı aşamasında alınacak önlemlerdi. Yüreğimizi yakan acı bir deprem felaketi yaşadık. ‘Deprem değil, ihmal öldürür’ ilkesiyle hareket edilmesinin ne kadar önemli bir zorunluluk olduğunu maalesef bir kez daha yaşayarak öğrendik. Bu nedenle, projenin hayat bulacağı bölgenin Karataş ve Yumurtalık fay zonu üzerinde olduğu da unutulmamalıdır. Deprem riski taşıyan bu bölgedeki alüvyon arazisinin sıvılaşmaya müsait olması göz önünde bulundurulmalıdır. Jeoteknik önlemlerin ve bilimsel ölçütlere uygun teknik tedbirlerin eksiksiz alınması ve çok katlı yapılaşmadan uzak durulması konularında gerekli adımlar atılmalıdır.”
“TARIMI VE ÇİFTÇİMİZİ AYAĞA KALDIRACAĞIZ”
Ülke tarımı ve çiftçilerin yaşadığı sorunlara de değinen Ayhan Barut, “Artık saray rejimi ülke tarımını yönetemez duruma gelmiştir. Stratejik sektör olan tarımda sorunlar her geçen gün derinleşiyor ama iktidar çözüm üretemiyor çünkü onlar üreten bir Türkiye, ürettiğinden kazanan bir çiftçi istemiyor. Bunun net göstergesi, AKP’nin yirmi yıllık iktidarında tarımda olan azalmalardır. Az kaldı, gidiyorsunuz ve biz geliyoruz. Üretim ve üretici merkezli, ulusal ve sürdürülebilir tarım politikalarıyla tarımı ve çiftçimizi ayağa kaldıracağız” açıklamasında bulundu.