“Türkiye 2025’e basın özgürlüğü açısından umudu eprimiş girmektedir.”

Basın ile yazın/edebiyat aynı bünyenin iki damarıdır. Birinin tıkanması öbürünü de olumsuz etkiler. Gazeteciler, halkın esenliği için bu 2 damarın akışkanlığını sağlayan ekin/kültür emekçileridir. Siyasal iktidarların basın/medya üzerinde türlü yöntemlerle sansür, basın emekçilerine baskı uygulamaları bu iki damarın tıkanmasına neden olur. Bu durum da ülkenin ekin-sanat dünyasını çölleştirir.

Ne yazık ki Türkiye 2025’e basın özgürlüğü açısından umudu eprimiş girmektedir.

Türkiye, 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke içerisinde 158’inci sırada yer almıştır. 18 gazetecinin tutuklu olduğu Türkiye’de çok sayıda gazeteci, hakkında açılan davaların, adli kontrol uygulamalarının baskısı altında tedirgin yaşamaktadır.

Siyasal iktidarın baskı politikası iletişim özgürlüğünü tehdit eder nitelik almıştır.

Bu durum, başta öykü, roman, edebiyat olmak üzere bütünüyle ekin-sanat dünyamızı olumsuz etkilemektedir.

Her şeye karşın, gazetecilerin özlük haklarına kavuştuğu, mahkeme kapılarında süründürülmediği, cezaevine girme tehdidi altında yaşamadığı, dizelerin özgür ışıltısına kavuştuğu, öykü, roman başta yazınımızın insanımızı olumlu yönde değiştirdiği bir 2025 diliyoruz.

Bunları da Okuyabilirsiniz

Başkan Kadir Aydar’dan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü Mesajı

Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Başkan …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir