Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, deprem enkazında vatandaşları kurtaramayan AFAD’ın, deprem sonrası çadırları ve konteynerleri doğru yerlere yerleştirmeyerek yeni ölümlere meydan verdiğini belirtti.
TBMM’de kabul edilen ‘Afet Yeniden İmar Fonu Kanunu’ görüşmelerinde parti grubu adına konuşan Dr. Şevkin, çadırların su bastığını, konteynerlerin yerinden sökülüp parçalandığını, insanların öldüğünü, sel nedeniyle vatandaşların hayatını kaybettiğini kaydeden Dr. Şevkin, AFAD’ın deprem, afet öncesi, sırası ve sonrasında görevini yapamadığını dile getirdi.
1999 yılından sonra kalıcı hale gelen, bazı verilere göre 88 milyar lira, bazılarına göre de 36.5 milyar dolar olduğu ifade edilen deprem vergisinin kentlerin risksiz hale getirilmesi için harcanmadığına işaret eden Dr. Şevkin, “Şimdi bize yeni bir fonla geliyorsunuz. Para denildiğinde çok cevval olan bu Hükümet, nedense önlem almaya geldiğinde aynı cevvalliği göstermiyor” diye konuştu.
“3. DÜNYA ÜLKESİ OLDUK!”
Türkiye’nin 3. Dünya ülkesi haline getirildiğini belirten Dr. Şevkin, “Maalesef sel afeti nedeniyle vatandaşlarımızı kaybettik. Artık 3. Dünya ülkesi gibi afetlerde insanlarımızı kaybetmemeliyiz” dedi.
7269 sayılı Afet Yasası’nın tam 64 yıl önce çıkarıldığını ve günümüz koşullarına uygun hale getirilmesi gerektiğini belirten Dr. Şevkin, “Meclise sunduğumuz ve reddedilen Fay Yasası kanun teklifi, fay zonlarının jeolojik, jeoteknik, sismik çalışmalar ve mikrobölgeleme çalışmaları yapılarak bu zonun belirlenmesi, imar planlarına işlenmesi ve buranın sakıncalı alan olarak ilan edilmesine dairdi. Bugün, Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki “Yerleşim alanlarının büyük çoğunluğu fay zonları üzerindeydi.” Peki, bu fay yasası çıkarılsın.” dediğimizde neden reddediniz? Tam beş yıldır burada bangır bangır bağırıyoruz bu yasanın çıkarılması için. Çıkarmadınız” diye konuştu.
“RANTI YÜKSEK ALANLARA GÖKDELENLER DİKİLDİ”
17 bin 500 kişinin hayatını kaybettiği Marmara Depremi’nin bir milat olarak değerlendirilmesi gerektiğini ancak sonrasında çıkarılan 4708 sayılı Yapı Denetim Yasası’nın aslı gibi uygulanmadığını ifade eden Dr. Şevkin, 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası’nın da rantı yüksek olan alanlarda 3 katlı, 5 katlı binaların yıkılarak gökdelenler dikilmesine evrildiğini savundu.
Fay zonlarının çalışılması, bütün altyapı tesislerinin, barajların, tünellerin, havalimanlarının, önemli kara yollarının tamamının jeolojik, jeoteknik etütler yapıldıktan sonra buralara binalar kondurulması gerektiğini söyledikleri zaman iktidar mensuplarının burun kıvırdığını kaydeden Dr. Şevkin, Bugün Amik Ovası’nın ortasına kurduğunuz havalimanı fay hattının üzerinde, 1’inci sınıf tarım toprağının üzerinde, yer altı su seviyesi yüksek ve ne yazık ki hem Adıyaman Havalimanı hem Amik Ovası’nın üzerindeki Hatay Havalimanı pert oldu” diye konuştu.
“DEPREM PARALARI NE OLDU, NEDEN YENİ FONLA GELİYORSUNUZ”
Bayraklı depreminden sonra kurulan Deprem Komisyonu’nda tam 500 sayfa, 268 önermenin sunulduğu bir üretim yapıldığını, bu raporun gereklerinin neden yapılmadığını sorgulayan Dr. Şevkin, şunları söyledi:
“1999 depremi sonrası kalıcı hâle getirdiğiniz deprem vergileri, bazı verilere göre 88 milyarı buluyor; bazı verilere göre de 36,5 milyar dolar olduğu ifade ediliyor. Peki, bunları niçin kentleri risksiz hâle getirmek için harcamadınız? Şimdi bize yeni bir fonla geliyorsunuz. Para denildiğinde çok cevval olan bu Hükûmet, nedense önlem almaya geldiğinde aynı cevvalliği göstermiyor. Giresun’da nehrin yatağına gittiniz, TOKİ olarak yeniden bina kurdunuz. Şu anda, selin geleceği günler önceden söylenmesine rağmen oralara çadırlar kurdunuz, konteynerler kurdunuz. Derhal fay zonlarının çalışılması, bunların imar planına işlenmesi, afet bakanlığının kurulması, kentsel dönüşümün yeniden gözden geçirilmesi, yapı denetiminin de ya sigorta firmaları ya da proje yapan firma tarafından konut bitinceye kadar denetlenecek hâle getirilmesi gerekiyor.
İRAP RAPORLARINA DİKKAT ÇEKTİ
Bakın, İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) raporları hazırlamıştınız, bunlar neden hayata geçmedi? Adana’da, Hatay’da, Kahramanmaraş’ta depremin nerede olacağına, büyüklüğüne, zemin sıvılaşmasına, nerede yıkım yapacağına kadar AFAD çalışma yapmış. Niçin buna dönük bir çalışma yapmadınız? Söylediğimiz zaman kızıyorsunuz ama lütfen bunları hayata geçirin, artık tekniğin, aklın ve bilimin yolunu izleyin.”