UTANAN İNSANIN YÜZ AYNASI…

İnsanlar kolayca ikiye ayrılır;
1-Geçmişinden utanan insan,
2-Geçmişinden utanmayan insan…
Her insanın yüzü geçmişini,
Gittiği her ortamda her yerde,
İnsanlara, açık seçik,
Gösteren asla kontrol
Edemediği bilinçaltının,
En sihirli yüz aynasıdır…
Geçmişi iyiliklerle dolu olanların
Yüzleri o kişinin mutluluğunu,
Tüm dünyaya, onurla,
Ve büyük gururla sunar;
-Bu kişi çok iyidir,
-Bu kişi çok dürüsttür,
-Çok iyilik yaptı,
-Kimseye zararı vermedi diye yansıtır…
Ama geçmişi hile, hainlik,
Sinsilik olanların yüzlerinde
Mutsuzluk, huzursuzluğu da,
Tüm onu çevresindekilerce
Aşağılatacak biçimde yansıtır…
Yüz aynası geçmişinde
Diğer dürüst insanlara,
Yaşattığı olumsuzluklarını,
Yansıttığında o kişi utanır,
-Yer yarılsa da yerin dibine
-Girsem diye kaçacak delik arar,
Ama artık bu mümkün değildir…
Yüz aynası geçmişinin,
Bir tür silinmez,
Kara kutusunu açıp,
Gittiği her yerde o kişiyi,
Tüm dünyaya ifşa eder…
Geçmişinden utanan kişi,
Acılar içinde çırpınır,
Ama yüz aynasının
Görevini yapmasını engelleyemez…
Geçmişinde insanlara sinsice,
Ve hiç hissettirmeden,
Yaptığı, haksızlık, hile ve ayak
Oyunlarının yüzündeki
Aynada herkes tarafından
Açık seçik görüldüğü için
Kişi toplum içine giremez,
Ruhsal durumunu,
Hiç kimse görmesin
Diye insanların içine,
Çıkmaya korkup saklanır…
Geçmişinin kara kutusu,
Artık onun efendisi olmuştur,
Artık gittiği her yerde
Konuştuğu her insana,
O kişinin her türlü pisliğini,
Sonuna kadar açıp gösterir…
Geçmişinde yaptığı her,
Olumsuzluk ve kötülük,
Kayıtlarını net olarak,
Bilinçaltından yüzüne yansıyarak,
Yaptığı olumsuzlukları
Herkes tarafından görünen,
İnsan çok istemesine karşın,
İçinin yüz aynasında ifşasını,
Bilinçaltındaki olumsuz,
Kaygı ve korkularını insanlara,
Yansıtmasını ömür boyu,
Asla ve kata engelleyemez…
Geçmişinde bilinçli şekilde,
Kıskançlık, hile, insanların,
Her türlü işini haince engelleme,
Entrika, kin, dalga geçme,
Nefret, intikam, ayak oyunları,
Dürüst ve masum insanlara
Haksızlık yapma, hakkını yeme,
İftira atma, gibi hainliklerinin,
Herkes tarafından somut olarak,
Görünen kayıtlarıyla,
Yaşamak zorunda olan insan,
Geçmişinden sürekli utanır,
Ama tek bir kaydının bile,
İnsanlar tarafından görülmesini,
Engelleyemeyecektir,
Bu nedenle gittiği her yerde,
Ya da toplumdan uzak durup,
Utanmasının nedeni
Somut olarak budur…
Girdiği her ortamda,
Kendi engel olmak istese bile;
Yüz aynası onu insanlara
Şöyle yansıttığına inanır;
-Ben güvenilmeyen insandım,
-Ben hep hile yaptım,
-Ben kişiliksizim,
-Ben insanları kıskandım,
-Ben insanlarla dalga geçtim,
-Ben insanlara iftira attım,
-İşlerini kasıtlı engelledim,
-Ben pişmiş aşlarını su katım,
-Ben ayak oyunuyla olacak,
-Her güzel şeylerini bozdum,
-Ben sahtekârım der…
Utanan insan bu kayıtlarını,
Yüzündeki yansıtmasıyla
Gittiği ortamda yerin dibine girer
Yıllarca gizlediği,
Bilinçaltındaki kirli çamaşırları,
Ve yaptığı hilelerini
Diğer insanlar tarafından
Yüz aynasında görüleceğini
Anladığından daima korkarak
İnanılmaz şekilde ürkerek,
Toplumdan uzak yaşar…
Bu kişi zorunlu olduğu,
Sosyal ortamlardan
Bile kaçıp uzak durur,
Girdiği ortamlarda
Yüzüne her saniye bin maske
Taksa da geçmişte insanlara
Yaptığı hainliklerin,
Ruhundaki olumsuzluklarının,
Yüzüne yansımasını gizleyemez…
Ekonomik ve sosyal konumu,
Ne olursa olsun,
Hangi çağda yaşarsa yaşasın,
Kaç yaşında olursa olsun,
Yaptıklarından ömür boyu,
Utanarak herkesten kaçarak,
Kapalı kapılar arkasına,
Yaşamaya kendini,
Mahkûm eder…
Hele de günümüzde,
İnternet, bilgisayar sayesinde,
Uzaktan bile herkesin,
Geçmişindeki ihanetlerinin,
Gittiği her yerde,
Yüz aynasında rahatlıkla,
Görünüp okuyabilmesini,
Artık kesinlikle engelleyemez…
Bu kişinin bilinçaltındaki,
Yıkım, yok oluş, pişmanlık,
Endişe, kaygı, kişiliksizlik,
Mutsuzluk, korkaklık,
Ve ürkeklikleri, hainliklerinin,
Kayıtları yüz aynasından,
Yedi kolda nehirler gibi,
Tüm dünyaya aralıksız akar,
Herkes tarafından,
Açık seçik görülmeye
Ömür boyu devam eder…
Geçmişin de yaptığı hileler,
Olumsuzluklar kayıtlar,
Yüz aynası tarafından ortaya,
Ortalığa saçıldığı için,
Kişi önce kendinden,
Sonra da toplumdan,
Köşe bucak kaçıp saklanacak,
Yer arar, daha da ötesinde
KENDİNDEN NEFRET EDEREK
Zorunlu şekilde hayatını,
İstemeden acı içinde sürdürür…
Doğuştan gelen sorunlu kişiliği,
Entrikacı, alaycı, olgunlaşmamış,
Kimliğiyle, ret edilen tavır,
Ve ham davranışı,
Onu her zaman istenmeyen,
Herkesçe uzak durulan,
Basit, sıranın da altındaki,
En değersiz insan yapar…
Tabutunu taşıyacak kişilerin
Bile kendinden tamamen,
Kaçarak uzak durduğu,
Bu kişi hayat sahnesinde,
Büyük acı, pişmanlık,
Ve olgunlaşmamış,
Her yaşındaki kaypak kişiliği,
Aldığı beddualarla,
Sessiz sedasız ölüp gider…
Tarih ve zaman kendinden,
UTANAN İNSANIN
Yaşadığına dair hiçbir,
Kayıt tutmaz; buna gerek duymaz,
Onu doğmamış, yaşamamış sayar…
UNTANMAYAN İNSAN MI?
Dürüst, mert, çalışkan, onurlu,
Başı dik, alnı açık, güven veren,
Her şeyiyle kendinden emindir…
Tarih ve zaman onunla gurur duyar,
Toplum önünde saygıyla eğilir…

Bunları da Okuyabilirsiniz

Daha ne kadar öleceğiz, daha nasıl öleceğiz?

TÜM KADIN KARDEŞLERİMİZE SELAM OLSUN!!! Kadın cinayetlerinin özellikle son 10 yıldır arttığı ülkemizde önlem alınmamasını …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir