CHP Adana Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, “AKP İktidarı döneminde devletin aşırı artış gösteren borçlanmasını ve vatandaşların yaşadığı ekonomik sıkıntıları Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı.
AKP YÖNETİMİNDE DEVLETİN BORCU DAĞLARI AŞTI
Orhan Sümer, “2002 yılında 243 milyar lira olan borcun anaparası Ekim 2022 sonunda 3 trilyon 808 milyar liraya çıktı. AKP Devletin Borcunu 15,5 Kat Artırdı: Hazinenin iç ve dış borçlarının toplamı AKP döneminde tam 15,5 kat arttı. 2002 yılında 243 milyar lira olan borcun anaparası Ekim 2022 sonunda 3 trilyon 808 milyar liraya çıktı. Bu borcun vadesinde ödenecek toplam faiz yükü ise Ekim 2022 itibariyle 3 trilyon 366 milyar lira. Faiziyle birlikte devletin toplam borcu 7 trilyon 174 milyar liraya çıkmış durumda. Bu faiz yükünün 2 trilyon 38 milyar lirası yani üçte ikisi önümüzdeki üç yıl içerisinde ödenecek. Devlet bütçeden 2023 yılında 566 milyar lira, 2024 yılında 698 milyar lira, 2025 yılında ise 775 milyar lira iç ve dış borç faizi ödeyecek. “Faizin en büyük düşmanı biziz” diyen Saray yönetimi, Türkiye’yi tam bir borç ve faiz tuzağına düşürdü” dedi.
MİLLET UÇAN KUŞA BORÇLU
Orhan Sümer, “Vatandaşların vadesinde ödeyemediği için bankalar tarafından icraya verilen ve henüz varlık yönetim şirketlerinin devretmedikleri takipteki borçları ise 30,8 milyar liraya yükseldi. Bankaların takipteki bu borçlarını düşük bir bedel karşılığında varlık yönetim şirketlerine devrediyor olmaları bu rakamı olduğundan daha düşük gösteriyor. Vatandaşların bankalara olan borcunda yıl başından bu yana 400 milyar liralık, toplam borçlarında ise 408 milyar liralık artış yaşandı. Milyonlarca vatandaşımız için artık uçan kuşa borçlu tabiri hayatın gerçeği haline geldi” dedi.
GENÇLİK İKİNCİ EL KIYAFETLERE, BİT PAZARLARINA MAHKUM OLDU
Orhan Sümer, “Türkiye’de Saray İktidarının yanlış yönetiminden dolayı vatandaşlar hayata tutunmanın çarelerini arıyor. Ne yazık ki bu durumdan en çok etkilenen gençler oluyor. Okul çağındaki birçok genç ailesine ekonomik anlamda yardım etmek için eğitim hayatına son verirken, özellikle istedikleri kıyafetleri alamadıklarını dile getiriyorlar. 18 -24 yaş arası gençler istedikleri kıyafetleri ekonomik nedenlerle alamadıkları için ikinci el kıyafet satan dükkanlara, bit pazarlarına rağbet göstermek zorunda olduklarını belirtiyorlar. Gençliği bu duruma düşürenler ise 1000 odalı saraylarında yaşıyor” dedi.