Yaz mevsimi geldi, sıcaklar bastırdı…
Okullar, üniversiteler tatil oldu,
Yazlıkçılar denize – yaylaya gitti,
Evler yaz hırsızlarının hedefi haline geldi…
…
Yaz hırsızları tatilciler gibi;
Sıcakların bastırmasını;
Kentlerin boşalmasını,
Evlerin terk edilmesini,
Dört gözle bekliyorlardı…
…
Zengin evleri bu hırsızlarını iştahını daha çok kabartacak…
Gireceklerini belirlerken de şunlara dikkat ediyorlarmış;
Genellikle evlerin lüks semtlerde olması;
Posta kutularında biriken mektuplar,
Geceleri yanmayan ışıklar,
Cevapsız kalan kapı zilleri
Hedef belirlemekte en son yöntemler oluyormuş…
…
Polisin tüm çabalarına karşın;
Yaz aylarında hırsızlık olaylarında büyük artışlar gözlemleniyor…
Tatil dönüşü soyulmuş evle karşılaşmamak için;
Emniyet Genel Müdürlüğü yurttaşları uyarıyor…
Bazı önlemlerle evlerinin soyulmasının önlenebileceğini belirtiyor…
…
İşte yazın evlerini bırakıp, denize, yaylaya, memleketlerine gideceklere 23 Maddeden oluşan altın öğütler şöyle;
1-Kapı ve pencerelerinizi iyice kilitlemeden evden çıkmayın… Özellikle kapılarınızı çift turlu olarak kilitlediğinizden emin olun…
2- Uzun süre evden ayrı kalacaksanız; komşularınıza ne zaman döneceğinizi, gideceğiniz yerin adresini ve telefon numarasını bırakın…
3-Değerli eşya ve mücevherlerinizi yanınıza alın ya da banka kasasına koyun…
4-Kısa süre sonra dönecekseniz evin ışıklarından bazılarını açık bırakın…
5-Seyyar satıcı veya pazarlamacı gibi çeşitli bahanelerle evinize girmek isteyenleri sakın içeriye almayın…
6-Evinizin zili çaldığında tanımadığınız birisini soran şüpheli şahısları polise bildirin…
7-Apartman giriş kapısını sürekli kapalı tutun…
8-Tanımadığınız kişilere apartman giriş kapısını açmayın…
9-Hırsızlar kapıları sert bir cisimle kırarak evlere girdiğinde, gürültü duyduğunuzda komşunuzun kapısını kontrol edin…
10-Zemin kat ve birinci katta oturuyorsanız – pencere ve balkon kapılarını açık bırakmayın… İki turlu kilitleyin…
11-Hırsızın girebileceği yükseklikte pencere ve balkon kapılarına demir parmaklık yaptırın…
12-Hırsızların pencereleri tornavida gibi aletlerle birkaç saniyede açtıklarını unutmayın…
13-Çarşaf ve battaniyeye sarılmış halde eşya taşıyanları gördüğünüzde polise bildirin…
14-Evinizdeki küçük çelik para kasalarını gizli bir yere monte ederek saklayın…
15-Hırsızın ilk baktığı yer yatak odalarıdır; değerli eşyalarınızı evin değişik yerlerine saklayın…
16- Tatile gittiğinizde posta kutusunun anahtarını komşunuza bırakın; hırsızlar özellikle posta kutusu dolu daireleri seçer…
17-Semt Pazarlarının kurulduğu günlerde o civarda daha fazla hırsız olabileceğini unutmayın…
18-Kapınıza çift emniyetli kilit sistemi yaptırın…
19-Büyük sitelerde özel güvenlik görevlileri tutun…
20- Evinizin çevresini ışıklandırın…
21-Kıymetli eşyalarınızı sigorta ettirin…
22-evinize mutlaka alarm sistemi kurdurun…
23-Bunlara rağmen evinizde hırsızlık meydana gelmişse telaşlanmayın; hiçbir şeye dokunmadan en yakın polis karakoluna bildirin…
…
İnanıyorum ki;
Ruhsal bir hastalık olan; çalmak – bedavadan mal ve para sahibi olma isteği yaşam isimli bu sahneye insanlıkla birlikte çıkmıştır…
İnsan yaşadığı sürece de çalma hastalığı olan hırsızlık varlığını sürdürecektir…
…
Çevremizi bu türlü kötü insanlara karşı;
Bir asker, bir polis titizliğinde korumamız gerekir…
-Bana dokunmayan yılan bin yaşasın özdeyişinde olduğu gibi;
-Bana ne diye davranırsak; bu gün komşumuzun evine giren hırsızlar;
Yarın bizim evimize de girip malımızı çalacaktır…
Hırsızları, teröristi polise, jandarmaya bildirmek; ispiyonculuk değil;
Yurtseverlik, çağdaş yurttaşlık görevidir…
Unutmayalım; uygar yurttaş; çevresinden sorumlu olan yurttaştır…
Uygar yurttaş polise – jandarmaya yararlı olan yardım eden yurttaştır…
Uygar yurttaş yurdunu bir polis ve asker sorumluluğunda kollayan ve koruyan yurttaştır…
Uygar yurttaş devletini milletini, ülkesini sevendir…
-Kapına mukayyet ol komşunu hırsız çıkartma…
Bu yılın sıcak yaz mevsiminin de; barış – sevgi–dostluk–coşku–gönenç içinde geçmesini dilerim…